Yumurtalık (Over) Kanseri - Kanserle Mücadele Derneği

03-10-2023
Yumurtalık (Over) Kanseri

Yumurtalık kanseri, kadının yumurtalıklarından kaynaklanıyor. Kadınlarda rahmin her iki yanında olmak üzere iki yumurtalık mevcuttur. Yumurtalıklar yumurta üretmenin yanı sıra kadın hormonları olan östrojen ve progesteronun temel üretim yerini oluÅŸturuyor.

 

Yumurtalık kanserleri, kökenlerini aldıkları hücre tiplerine göre beÅŸ farklı baÅŸlık halinde karşımıza çıkmaktadırlar. Bunlar içerisinde, organın dış yüzeyini örten epitel hücrelerinden kaynaklanan epitelyal tümörler en sık görülürler. Bu bölümde özellikle en sık görülen epitelyal yumurtalık kanserlerine yer verilecektir. DiÄŸer bölümler, ilgilenen okurlarımız için alt baÅŸlıklar halinde aÅŸağıda sunulmaktadır.

 

Yumurtalık kanseri tüm jinekolojik kanserler içerisinde ölüm oranı en yüksek olanıdır. Tüm evreler bir arada deÄŸerlendirildiÄŸinde ortalama yaÅŸam %35 civarındadır. Amerika BirleÅŸik Devletleri'nde kadınlarda en sık görülen kanserler arasında beÅŸinci sırada yer alıyor. Kadınlarda görülen kansere baÄŸlı ölümlerde de dördüncü sıraya yükseliyor. Bir kadının hayatı boyunca yumurtalık kanserine yakalanma riski 58'de bir oranında seyrediyor. Yumurtalık kanserinden ölüm riski ise 98'de bir oranında görülüyor.

 

Mikroskop altında kanser hücreleri incelenerek bunların normal hücreye ne kadar benzediÄŸine göre derecelendirme (grading) yapılıyor. Grad 1 kanser hücrelerinin normal hücrelere benzediÄŸi, grad 3 kanser hücrelerinin normal hücrelere göreceli olarak benzemediÄŸi anlamına geliyor. Bu ikisinin arasına da grad 2 adı veriliyor. Yumurtalık kanserinin oluÅŸum nedeni ise henüz bilinmiyor. Ancak bu tip kansere yakalanma riskini arttıran bazı risk faktörleri saptanmış.

 

Yumurtalık kanserlerinin yaklaşık dörtte biri erken evrede saptanıyor. Kanseri erken saptamak tedavinin baÅŸarısı ÅŸansını artırıyor. Erken evre yumurtalık kanseri için tedavi edilen 10 kadından 9'u kanser tanısından sonra en az beÅŸ yıl yaşıyor.

 

Normal bir kadının hayatı boyunca yumurtalık kanserine yakalanma riski %1,4-1,8'dir. Yumurtalık kanserlerinin yaklaşık %70'ine evre III'de tanı konmaktadır. Bu kadar yüksek oranda ileri evrede yumurtalık kanserlerine tanı konmasının en önemli nedeni, bu kanserin daha çok doÄŸrudan yayılım denilen yolla, implantasyon ÅŸeklinde karın içi organlara yayılım yapmasıdır. Kısa sürede karın içi organlara doÄŸrudan yayılım söz konusu olduÄŸundan dolayı hastalara ileri evrede tanı konmaktadır.

 

Epitelyal yumurtalık (over) kanserlerinin risk faktörleri nelerdir?

 

İlerleyen yaÅŸ, yumurtalık kanserinde risk faktörlerinden birini oluÅŸturuyor. ÇoÄŸu kez menopozdan sonra ortaya çıkıyor. Yumurtalık kanserlerinin yarısından fazlası 65 yaşın üzerinde görülüyor.

Obezite de önemli risk faktörlerinden. Yapılan araÅŸtırmalarda kilosu fazla olan kadınlarda yumurtalık kanserinden ölüme daha sık rastlandığı gösterilmiÅŸ. Aşırı obez kadınlarda bu risk yüzde 50 oranında artıyor.

 

Ailesel kalıtım da önemli bir faktör. BRCA1 ve BRCA2 gen mutasyonu taşıyıcılarında ailesel yumurtalık kanseri sıklığı artmakta. Herediter non-polipöz kolorektal kanser ailesine ait olan kiÅŸilerde de yumurtalık kanseri sık görülmektedir. Ailede yumurtalık kanserine yakalanan kiÅŸi sayısı arttıkça, kiÅŸinin kendisinin riski de katlanarak artmaktadır. Ancak ailesel yumurtalık kanserleri, tüm yumurtalık kanserlerinin %5-10'ununu oluÅŸturmaktadır. DiÄŸer bir deyiÅŸle hastaların büyük bir çoÄŸunluÄŸu ailenin ilk vakası olarak karşımıza gelmektedir.

 

Erken yaÅŸta ilk adeti görme (erken menarj) ve geç menopoz riski artırmaktadır. Her yumurtlama ile yumurtalık dış yüzünde bir hasar oluÅŸur ve bu alan iyileÅŸme süreci ile normale döner. Dokunun hasar görüp, iyileÅŸme süreci uzadığında, kanserojen maddelerin iyileÅŸme sürecinde bölünmekte olan bu dokuyu bozması kansere gidiÅŸte rol oynadığı düÅŸünülmektedir.

 

Talk pudrası genital bölge temizliÄŸinde kullanımı yumurtalık kanseri riskini artırır. Polikistik over sendromlu hastalarda riskte artış mevcut.

Yumurtalık iltihabı sık geçirmiÅŸ olan kiÅŸilerde de risk artmakta.

Menopoz döneminde hormon replasman tedavisi uzun dönem alan kiÅŸilerde risk artmakta.

Çocuk doÄŸurmamış olmak ve süt vermemiÅŸ olmak da, riski artırmakta çünkü doÄŸum sonrasında ve süt verme dönemlerinde yumurtlama fonksiyonu durmaktadır. Bu dönem yaÅŸanmadığı zaman riskte artış söz konusudur.

Yumurtalık kanseri riskini azaltan faktörler nelerdir?

 

  • Birden fazla çocuk doÄŸurmuÅŸ olmak,
  • Süt vermiÅŸ olmak,
  • DoÄŸum kontrol hapı kullanmış olmak,
  • Tüplerin baÄŸlanmış olması,
  • Rahimin alınmış olması,
  • Genital temizlik esnasında veya sonrasında talk pudrası kullanmamak,
  • Meyve ve sebzeden zengin diyet uygulamak ve hayvansal gıdadan tüketimini kısmak,
  • Obeziteden kaçınmak,
  • Bilinçli vitamin kullanımı,
  • A vitamininden zengin diyet veya A vitamini düÅŸük dozda (retinoid veya fenretinid) kullanmak,
  • Beta-karoten (havuçta bulunan bir vitamin) kullanmak,
  • Vitamin C'den zengin diyet veya vitamin hapları ile dengeli vitamin C kullanımı,
  • COX-2 inhibitörü ilaçları kullananlarda yumurtalık kanseri daha az görülür.
  • Vitamin D'den zengin diyet.


Belirtileri nelerdir?

 

Yumurtalık kanseri tüm jinekolojik kanserler içerisinde en sinsi olarak geliÅŸen ve yayılanıdır. Bu nedenle genellikle erken dönemde belirti vermemektedir. Erken dönemde yakalanan olguların büyük bir kısmı jinekolojik rutin muayene esnasında rastlantısal olarak tanı konmaktadır. Bazen saÄŸ veya sol alt karın aÄŸrısı ile gelen hastalarda saptanan bir kistin ameliyatı sonrasında rastlantısal tanı konmaktadır. Genelde yumurtalık kanseri karın için yayıldıktan sonra, karın içini kaplayan periton denen tabakanın tutulumu ile karın içerisinde asit denilen sıvı birikir ve hastayı genelde asit sıvısının yapmış olduÄŸu rahatsızlığa baÄŸlı ÅŸikayetler hekime getirir. Bu ÅŸikayetler genelde karın çevresinde kalınlaÅŸmaya baÄŸlı, eski etek ve pantolonların kısa süre içerisinde kapanmayacak ÅŸekilde küçük kalması, yemeklerden sonra karında aşırı dolgunluk ve gaz ÅŸikayeti ÅŸeklindedir. Aslında bu ÅŸikayetler birçok durumda olabilecek genel ÅŸikayetlerdir. Yani belirli bir belirti yoktur. Bazen hastalar adet düzensizliÄŸi, alt karında aÄŸrı, aÅŸağıya doÄŸru bası hissi nedeniyle de gelebilmektedirler.

 

Erken tanı mümkün müdür?

 

Yumurtalık kanserlerinin yaklaşık %70'i evre III'de tanı konmaktadır. Bu kadar yüksek oranda ileri evrede yumurtalık kanserlerinin tanı konmasının en önemli nedeni, bu kanserin daha çok doÄŸrudan yayılım ile implantasyon ÅŸeklinde karın içine yayılım yapmasıdır. Bu nedenle kısa sürede karın içi organlara direkt yayılım söz konusu olduÄŸu için hastalara ileri evrede tanı konmaktadır.

Henüz yumurtalık kanserinin öncü lezyonlarını saptayan bir tarama testi mevcut deÄŸildir. Bu amaç ile birçok farklı kanser belirteci bilimsel araÅŸtırmalarda kullanılmıştır; ancak evre I dediÄŸimiz erken evrede hastaların %30'unda bu belirteçler yüksek bulunmuÅŸtur. Birden fazla tümör belirtecinin bir arada kullanımı ile yapılan taramalarda elde edilen sonuçlar daha baÅŸarılı olmakla beraber, getirdikleri yüksek maliyetlerden dolayı rutin kullanıma girmiÅŸ deÄŸildir.

Erken tanı için en önemli husus, halen düzenli olarak yapılan jinekolojik muayene ve menopoz sonrası ultrasonografide saptanan ve üç santimin üzerinde olan her kistik oluÅŸum kuÅŸkulu olarak kabul edilmelidir. DiÄŸer taraftan, menopoz öncesi dönemde yapılan ultrasonografide de kistik oluÅŸum görüldüÄŸünde, özellikle bu kist adet sonrası dönemde de halen mevcutsa ve bir takım ilave ultrasonografik özellikler taşımakta ise, jinekolojik kanser tanısında deneyimli bir hekim tarafından da gözden geçirilmelidir.

Tanı nasıl konur?

 

Yumurtalık kanserinin tanısı ancak histopatolojik inceleme dediÄŸimiz doku tanısı alınarak konmaktadır. Bu tanı için cerrahi giriÅŸim gereklidir. Burada yapılacak olan cerrahi giriÅŸim hem tanı hem de tedavi amaçlıdır. Ameliyat esnasında kuÅŸkulu olan yumurtalık ve varsa buna ait olan yayıldığı dokulardan örnek alınıp ameliyat esnasında frozeninceleme dediÄŸimiz histopatolojik muayeneye yollanır. Ameliyat devam ederken tümörün yumurtalık kaynaklı olup olmadığı, tümörün hücre tipi, tümörün normal dokuya benzerlik derecesi (diferansiasyonu) belirlenir ve burada elde edilen sonuçlara göre cerrahi tedavi ÅŸekillendirilir.

 

Ameliyat öncesi yapılacak olan görüntüleme yöntemleri (bilgisayarlı tomografi, pozitron emisyon tomografi, ultrasonografi gibi) veya tümör göstergesi düzeylerinin belirlenmesi, hastalığın yaygınlığı hakkında bilgi verebilirler ancak kesin tanı koydurucu yöntemler deÄŸillerdir. Ayrıca hiçbir zaman doku tanısının yerine geçemezler.

Hastalığın evreleri nelerdir?

 

Evre Ia: tümör tek yumurtalığa sınırlı, yumurtalık dış yüzünde tümör yok, karın içinde yayılım yok, tümörün olduÄŸu yumurtalık rüptüre deÄŸil (dış yüzey devamlılığı bozulmamış). Karın içi sıvısında tümör yok.
Evre Ib: tümör her iki yumurtalığa sınırlı, yumurtalıkların dış yüzünde tümör yok, karın içinde yayılım yok, tümörün olduÄŸu yumurtalık rüptüre deÄŸil. Karın içi sıvısında tümör yok.
Evre Ic: tümör bir veya her iki yumurtalığa sınırlı, yumurtalıkların dış yüzünde tümör var veya tümörün olduÄŸu yumurtalık rüptüre (dış yüzey devamlılığı kesintiye uÄŸramış) veya karın içi sıvısında tümör hücreleri var.
Evre IIa: tümör bir veya her iki yumurtalığa sınırlı, ancak tümör uterusa (rahime) veya tüplere yayılmış. Tümörün olduÄŸu yumurtalık rüptüre deÄŸil, yumurtalıkların dış yüzünde tümör yok. Karın içi sıvısında tümör yok.
Evre IIb: tümör bir veya her iki yumurtalığa sınırlı, ancak tümör pelvis içerisinde uterus (rahim) veya tüpler dışında olan diÄŸer organlara yayılmış. Tümörün olduÄŸu yumurtalık rüptüre deÄŸil, yumurtalıkların dış yüzünde tümör yok. Karın içi sıvısında tümör yok.
Evre IIc: tümör bir veya her iki yumurtalığa sınırlı, ancak tümör uterusa (rahime) veya tüplere veya diÄŸer pelvis içi oluÅŸumlara yayılmış. Bununla birlikte tümörün olduÄŸu yumurtalık rüptüre veya yumurtalıkların dış yüzünde tümör veya karın içi sıvısında tümör hücreleri var.
Evre IIIa: tümör bir veya her iki yumurtalıkta olmakla beraber pelvis dışına mikroskobik düzeyde yayılım yapmış. Abdominal (karın içi) organlarda (barsak, omentum gibi) mikroskobik düzeyde yayılım var.
Evre IIIb: tümör bir veya her iki yumurtalıkta olmakla beraber pelvis dışına yayılım yapmış. Ancak yayılımda en büyük tümör çapı iki santimin altında. Abdominal (karın içi) organlarda (barsak, omentum gibi) olan yayılımda metastazların çapı iki santimden küçük. Lenf düÄŸümleri negatif.
Evre IIIc: tümör bir veya her iki yumurtalıkta olmakla beraber pelvis dışına yayılım yapmış. Ancak yayılımda en büyük tümör çapı iki santimin üstünde. Abdominal (karın içi) organlarda (barsak, omentum gibi) olan yayılımda metastazların çapı iki santimden büyük veya lenf düÄŸümleri pozitif.
Evre IV: Karın dışına tümör yayılımı mevcut. AkciÄŸer zarları arasına veya beyine veya karaciÄŸere veya diÄŸer karın dışı organ ve oluÅŸumlara yayılım.

 

Nasıl tedavi edilir?

 

Yumurtalık kanserinin tedavisinde en önemli nokta cerrahi tedavidir. Cerrahi, hastalarda he

Haberler

12-06-2025
Samsun’da yardım faaliyetleri devam ediyor.

Kanserle Mücadeleyi Destekleme DerneÄŸi olarak Samsun İli Bafra ilçesinde tanıtım

29-05-2025
Sosyal Destek Faaliyetlerimiz Sinop’ta Devam Ediyor

                Sinop ili DuraÄŸan ilçesine baÄŸlÄ

24-04-2025
Kanser Hastası Yakını İhtiyaç Sahibi Ailenin Çocuklarına Giyim Yardımı Yapıldı.

Kanserle Mücadeleyi Destekleme DerneÄŸi Kanserleri Çocuklara Bir Umut Ol İktisadi İ

24-04-2025
Sosyal Destek Faaliyetler Kapsamında Nakdi Yardım.

Kanserle Mücadeleyi Destekleme DerneÄŸi Kanserli Çocuklara Bir Umut Ol İktisadi İş

22-04-2025
İhtiyaç Sahibi Engelli Vatandaşlarımıza Tekerlekli Sandalye Bağışı

Kanserle Mücadeleyi Destekleme DerneÄŸi Kanserli Çocuklara Bir Umut Ol İktisadi İş

22-04-2025
İhtiyaç Sahibi Kanser Hastalarına Gıda Yardımı

Kanserle Mücadeleyi Destekleme DerneÄŸi olarak maddi durumu olmayan kanser hastalarımıza g