Anüs Kanseri - Kanserle Mücadele Derneği

03-10-2023
Anüs Kanseri

Yassı (skuamöz) Hücreli Kanser Anüs deliÄŸi ve çevresindeki 5 cm mesafedeki ciltten köken alırlar. Hastaların %15’inde uzun süreli (kronik) fistül (anüs cildine açılan ufak akıntılı delik) veya anal kondilom (siÄŸil ÅŸeklinde bir veya daha fazla kabarcık) vardır.

 

            Yassı hücreli tümör 5 cm altında ise daha iyi seyirlidir. Makatın iÅŸlevini bozmayan küçük tümörlerde 2 cm saÄŸlam cerrahi sınırla tümörün çıkarılması yeterlidir. Makat iÅŸlevini bozan büyük tümörlerde anüs ve anal kanal ve üzerindeki bağırsak kısmı da tümörle birlikte çıkarılır.

 

            Makat kapatılarak bağırsak karna ağızlaÅŸtırılır yani torba takılır (abdominoperineal rezeksiyon). Kasık lenf bezleri de tutulmuÅŸsa “inguinal lenf nodu diseksiyonu” adı verilen ameliyatla kasıktaki hastalıklı bezler temizlenir. İlaç tedavisi (kemoterapi) ve ışın tedavisi (radyoterapi) tümörün büyüklüÄŸü ve yaygınlık derecesine göre ameliyat öncesi veya ameliyattan sonra gerektiÄŸinde tedaviye eklenir.

 

            Bowen Hastalığı Yassı hücreli kanserin uzak organ yayılımı yapmayacak ÅŸekilde henüz hücre dışına taÅŸmadan (in situ) çok erken teÅŸhis edilmesidir. Cerrahi olarak temiz sınırla çıkarılması yeterlidir. Ek ışın ve ilaç tedavisini gerektirmez.

 

            Paget Hastalığı Anüs çevresindeki ter bezlerinden (apokrin) geliÅŸir. Adenokanserin uzak organ yayılımı yapmayacak ÅŸekilde henüz hücre dışına taÅŸmadan (insitu) çok erken teÅŸhis edilmesidir. Gözle muayenede Bowen hastalığından ayırt edilemez. Tanı mikroskopta Paget hücrelerinin görülmesi ile konur. EÅŸ zamanlı sindirim sistemi adenokanserleri ile birlikte görülebildiÄŸinden sindirim sisteminin de araÅŸtırılması önerilir. Temiz cerrahi sınırla çıkarılması yeterlidir. Ek ilaç ve ışın tedavisi gerektirmez.

 

            Anal Kondiloma (SiÄŸil) Penis veya vajina, vulva ve anüs hepsine birden genital bölge adı verilir. Kondiloma genital bölge çevresinde ortaya çıkan birkaç milimetre çapında, kırmızımsı veya kahverengimsi siÄŸillerdir (kabarıklıklardır). Cinsel yolla bulaşırlar ve HPV virüsünün neden olduÄŸu infeksiyonlardır. Toplumda çok sık görülür. Kabaca her on kiÅŸiden birinde genital siÄŸil olduÄŸu söylenebilir. BulaÅŸma genital HPV hastalığı taşıyan bir bireyle girilen her türlü cinsel iliÅŸki ile olur.

 

            Virüs, iliÅŸki sırasında ciltte ortaya çıkan mikroskopik yırtıklar ve sıyrıklar vasıtası ile ciltten cilde temas yolu ile bulaşır. Virus ile temas eden herkeste hastalık bulguları ortaya çıkmaz ancak kondilom ortaya çıkan bireylerin %60-90'ının partnerinde de virüs olduÄŸu saptanmıştır. Virüs bir kere vücuda girdikten sonra uzun yıllar sessiz kalabilir. Cinsel yönden aktif olan herkeste görülebilir. En çok birden fazla sayıda cinsel eÅŸi olan, ya da cinsel eÅŸi birden fazla kiÅŸi ile birlikte olmuÅŸ 15-30 yaÅŸ arası kiÅŸilerde görülür. Gebelik esnasında çok hızlı bir seyir izler. Nadiren anneden bebeÄŸine geçebilir.

 

            Bu virusun 60'dan fazla deÄŸiÅŸik alt grubu vardır ve bu gruplardan bazılarının rahim aÄŸzı kanserine neden olduÄŸu bilinmektedir. Bazı tipleri ise anus kanserine yol açabilmektedir. Her genital siÄŸil vakası kanser olacak diye bir ÅŸart yoktur, ancak kanser olma riski artmıştır. Genital siÄŸil riskini azaltmanın en etkili yolu birden fazla sayıda cinsel eÅŸ ile birlikte olmamaktır. Ancak bunun mümkün olmadığı durumlarda prezervatif en etkili önlem yoludur. Prezervatif siÄŸillerin yanı sıra cinsel yolla bulaÅŸan AIDS'de dahil olmak üzere pek çok hastalığa karşı koruma saÄŸlar. SiÄŸiller kondomun kapladığı alan dışında da bulunabildiÄŸinden prezervatif zaman zaman etkisiz kalabilir. Hatta prezervatif kullanımı anüste HPV bulaÅŸmasını önlemek için genellikle yeterli deÄŸildir. HPV bulaÅŸması, penisin anüs civarına teması, parmaklar veya seks aletleri ile de olabilir. Mutlaka anüse tam bir giriÅŸ gerekmez. Bu nedenle de, anüs yoluyla cinsel iliÅŸkiye girmese bile, rahim aÄŸzında HPV veya siÄŸil olan kadınlar daha yüksek anüs kanseri riski taşırlar ve bu sebeple de önlem almak zorundadırlar.

 

            Anüs kanseri ve özellikle HPV’ye baÄŸlı kanser öncüsü hastalıklarının erken tanısı “anal smear (yayma)” ile konabilir. Ülkemizde pek bilinmemesine ve yaygın kullanılmamsına raÄŸmen yüksek risk faktörlü hastalarda anal yayma etkili ve kabul edilmiÅŸ bir tarama yöntemidir. EÅŸcinsellerde, anüs yoluyla ters cinsel iliÅŸkiye giren kadınlarda, anüs ve çevresinde siÄŸil saptanan kadın ve erkeklerde, cinsel organlarda ve çevresinde siÄŸil saptanan kadınlarda ve rahim aÄŸzı yayma ve biopsilerinde HPV, displazi veya kanser saptanan kadınlarda yılda bir defa anal yayma yapılmasını öneren yurtdışında merkezler vardır. Anal yayma ucunda nemlendirilmiÅŸ bir pamuk sarılı çubuk veya rahim aÄŸzı kanalından yayma alınmasında da kullanılan fırça ile alınır. Yayma çubuÄŸu anüse 3-4 cm dikkatli bir ÅŸekilde sokulur ve en az 360 derece döndürülerek ve tüm yüzeylere sürülerek geri çekilir. Elde edilen materyal, tek bir düzgün hareket ile lam adı verilen özel cam yüzeyine düzgün ve ince bir ÅŸekilde yayılır. Yayma alınır alınmaz, saniyeler içinde, %95’lik etil alkol içeren bir kap içine konarak mutlaka tespit edilmelidir. Anal yayıntı materyali patoloji laboratuvarında boyanarak, anal yayma konusunda deneyimli bir patoloji uzmanı tarafından incelenmeli ve rapor edilmelidir. Anal yayıntıda kanser öncüsü hastalıklara ait hücreler saptanırsa bir endoskopi uzmanı veya genel cerrah tarafından zaman kaybetmeden derhal anoskop eÅŸliÄŸinde parça alma yani “anüs biopsisi” yapmak gerekir. Biyopsi sonucuna göre gerekli cerrahi tedavi yapılarak kanserin geliÅŸmesi önlenir. Böylece hastanın yaÅŸamı kurtarılmış olur. Bu uygulama ülkemizde yaygın olmayıp sadece büyük patoloji merkezlerinde anal yayma deÄŸerlendirmesi yapan patologlarca yapılabilmektedir. Yurt dışında daha yaygın olarak kullanılmaktadır. Makatta ve anal kanalda oluÅŸan genital siÄŸiller tedavisinde en çok tercih edilen yöntem dış genital organlarda olduÄŸu gibi siÄŸillerin elektrokoter kullanılarak yok edilmesi (yakılması, koterizasyon iÅŸlemi) veya çok büyükler ise cerrahi olarak çıkarılmasıdır. DiÄŸer yöntemlerden üstün olmamasına raÄŸmen bazı merkezlerde lazer cerrahisi de kullanılmaktadır. Bu yöntemler anında sonuç verirler. Koter ya da cerrahi tedaviye raÄŸmen çoÄŸu hasta tedaviden sonra yeni siÄŸiller oluÅŸturur. Bu durum genellikle hastada bir moral bozukluÄŸuna sebep olmasına karşın bunun nedeni genital siÄŸile neden olan HPV virüsünün dokularda ortalama 6 ay ya da daha da uzun süre belirti vermeden yaÅŸamasıdır. Yeni siÄŸiller sıklıkla dokuda zaten bulunan virüs nedeniyle oluÅŸur. Bunlar daha önce tedavi edilen siÄŸillerin nüks etmesi deÄŸildir. Tekrar siÄŸil çıkan durumlarda aynı yöntemlerle (koterizasyon, cerrahi çıkarma gibi) tedavi edilirler. Nüks durumlarında moral bozukluÄŸu olmasına raÄŸmen hastanın tedavinin sonucuna inanarak "ve mutlaka bu siÄŸillerden kurtulacağını bilerek" ısrarla tedaviye devam etmesi en doÄŸru ve kesin bir yaklaşımdır. DoÄŸru bir tedavi ile genital bölge ile anüs civarında olan siÄŸiller de kolaylıkla yok edilmekte olup bu kondilom olarak isimlendirilen genital siÄŸiller bir süre sonra ısrarlı ve doÄŸru tedavi ile sonuçta bitmektedirler. Verriköz kanser (anüsün dev kondiloması) (Buschke hastalığı) Anal siÄŸilin daha saldırgan tipidir. Uzak organ yayılımı yapmasa da sık tekrar eder ve hızla büyüyerek çok fazla bölgesel doku hasarı yapar, makat görevlerini bozabilir, hasta büyük abdestini tutamaz. Klinik olarak yassı hücreli kanserden ayırt edilemez. Kesin tanı mikroskopik incelemeyle konur. Tedavisi kitlenin geniÅŸ cerrahi saÄŸlam cerrahi sınırla çıkarılmasıdır. Ancak hastalık tekrarı sık görüldüÄŸünden hastalar 3-6 aylık sıkı takipte tutulmalıdır. Makat iÅŸlevinin bozulduÄŸu durumlarda makatın da çıkarılması ve bağırsağın karna ağızlaÅŸtırılarak torba takılması gerekebilir. 

 

Tedavi

 

            İlk tedavi seçenekleri Nigro protokolü adı verilen ilaç (kemoterapi) ve ışın (radyoterapi) uygulamasıdır. Tümörlerin % 80’den fazlası bu yolla tedavi edilebilir. Tedaviye cevap vermeyen veya tekrar eden hastalıkta radikal cerrahi yani makatla birlikte barsağın alt kısmının çıkarılarak geri kalan bağırsağın karna ağızlaÅŸtırılması (abdominoperineal rezeksiyon) gerekir. Kasık bölgesi lenf bezlerinin hastalığa tutulması hastalığın ileri evrede olduÄŸunu gösterir.

 

Haberler

12-06-2025
Samsun’da yardım faaliyetleri devam ediyor.

Kanserle Mücadeleyi Destekleme DerneÄŸi olarak Samsun İli Bafra ilçesinde tanıtım

29-05-2025
Sosyal Destek Faaliyetlerimiz Sinop’ta Devam Ediyor

                Sinop ili DuraÄŸan ilçesine baÄŸlÄ

24-04-2025
Kanser Hastası Yakını İhtiyaç Sahibi Ailenin Çocuklarına Giyim Yardımı Yapıldı.

Kanserle Mücadeleyi Destekleme DerneÄŸi Kanserleri Çocuklara Bir Umut Ol İktisadi İ

24-04-2025
Sosyal Destek Faaliyetler Kapsamında Nakdi Yardım.

Kanserle Mücadeleyi Destekleme DerneÄŸi Kanserli Çocuklara Bir Umut Ol İktisadi İş

22-04-2025
İhtiyaç Sahibi Engelli Vatandaşlarımıza Tekerlekli Sandalye Bağışı

Kanserle Mücadeleyi Destekleme DerneÄŸi Kanserli Çocuklara Bir Umut Ol İktisadi İş

22-04-2025
İhtiyaç Sahibi Kanser Hastalarına Gıda Yardımı

Kanserle Mücadeleyi Destekleme DerneÄŸi olarak maddi durumu olmayan kanser hastalarımıza g